TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 1982 Anayasasının Değiştirilmesi İçin Çalışma Yapılması Gerektiğini Belirtti
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “12 Eylül’ün Türkiye’ye bıraktığı en kötü miras 82 Anayasasıdır. Artık 82 Anayasasını tamamen değiştirip tamamen sivil, özgürlükçü, katılımcı çalışmalar yapmak zorundayız. Türkiye’yi ileriye taşıyacağız. Bu çalışmalara devam etmeliyiz.” “Tüm siyasi partilerin müktesebatımızdaki bilgileri, Türkiye’nin anayasa yapım tecrübesini, büyük bir ciddiyet ve olgunlukla, hiçbir önyargıya yer vermeden yansıtacaklarından hiç şüphem yok” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bütçe maratonu başladı. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay bütçeleri Komisyonda görüşülüyor. TBMM bütçesini sunan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, özetle şunları söyledi:
“Bütçeyi konuşmak için buradayız. Takdir edersiniz ki bütçeden bahsetmek sadece rakamların ve matematiksel süreçlerin toplamı değildir. Bütçe derken milletimizin her bireyinin hayat hikayesinden de bahsediyoruz. Çünkü Bütçe dediğimiz şey kısaca bizim hikayemiz, yani halkımızın hayat hikayesidir.Bütçeden bahsetmek demek, her biri vatandaşlarımıza hizmet etmekle yükümlü olan kamu kurumlarımızın hangi hizmetleri verdiğini konuşmaktır. Farklı kamu hizmetlerini yerine getirerek milletimizin fertlerine yıl içerisinde ne ölçüde hizmet sunacaklarını ve ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayabileceklerini göreceğiz. Sayısal verilere geçmeden önce bazı konulara değinmek istiyorum.
“’61 ANAYASASI VE ’82’DE GELEN DARBE ANAYASASI… HER BİRİ MİLLETİN İRAMETİYDİ” Sİ ŞEKİLLENMEK NEYE GÖRE DEĞİL MİLLETİ YÖNETEN ZANDEGAN’IN TALEPLERİNE GÖRE YAPILIR BEN “ANAYASALARDIR”
28. Dönem, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına girerken tarihi öneme sahip bir Meclistir. Dolayısıyla bu Meclis döneminde üzerimize büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha belirtmek isterim. Elbette bunlardan biri de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını yeni bir anayasayla karşılama görevidir. Önce 61 Anayasası, sonra 1982 darbe anayasası… Her biri milletin iradesine göre değil, milleti yöneten zalimlerin taleplerine göre şekillenmiş bir anayasadır. Dolayısıyla Türkiye’nin artık sivil, çoğulcu, katılımcı, ulus temelli hak ve özgürlükler temelinde yeni bir anayasa yapma zorunluluğu vardır. 12 Eylül darbesinin bu millete büyük acı yaşattığını hatırlıyoruz. Maalesef siyasi acıyı, toplumsal acıyı, kapatılan meclisi, kapatılan partileri ve yepyeni bir siyasi belge grubunun ortaya çıkmasını Türkiye’nin karanlık günleri olarak hatırlıyoruz.
“82 ANAYASA’YI TAMAMEN DEĞİŞTİREREK TAMAMEN SİVİL, ÖZGÜRLÜKLÜ, KATILIMCI VE TÜRKİYE’Yİ İLERİYE TAŞIYACAK ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEK ZORUNDAYIZ”
12 Eylül’ün Türkiye’ye bıraktığı en kötü miras 1982 Anayasasıdır. Artık 1982 Anayasasını tamamen değiştirip gerçek anlamda sivil, özgürlükçü, katılımcı, Türkiye’yi ileriye taşıyacak çalışmalar yapmak zorundayız. Bu çalışmalara başlarken tüm siyasi partilerin müktesebatımızdaki bilgileri, Türkiye’nin anayasa yapma tecrübesini son derece ciddiyet ve büyük bir olgunlukla, önyargısız bir şekilde yansıtacaklarından şüphem yok. Ayrıca bu tartışmaların gerçek mekanlarda ve doğru sistemlerle yapılması sonuç alınabilmesi açısından önemlidir. Dolayısıyla görev sahibi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye’nin anayasa yapma iradesini baştan sona korumalı ve bunu gerçekleştirecek siyasi olgunluğu göstermelidir.
“ÜNİVERSİTELERİMİZ VE HUKUK TOPLULUKLARIMIZ DAHİL HERKESİN KENDİ FİKİRLERİNİ YAPICI BİR ŞEKİLDE GÜNDEME GETİRDİĞİ BİR ANAYASA YAPIM SÜRECİNİN 28. DÖNEMDE ÖNEMLİ SORUMLULUKLARIMIZDAN BİRİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ” BEN “BEN NEYİM”
Başta üniversitelerimiz ve hukuk camialarımız olmak üzere herkesin kendi görüşünü gündeme getirdiği bir anayasa üretim sürecinin 28. Dönem’de önemli sorumluluklarımızdan biri olduğuna inanıyorum.
“TBMM’NİN İTİBARINI ARTIRACAK YENİ FAYDALAR” BEN “İÇ YÖNETMELİK ÇALIŞMASININ TBMM’NİN DE GÜNDEMİNDE OLMASININ ÖNEMLİ OLDUĞUNA İNANIYORUM.”
Yıllar içerisinde çeşitli değişiklikler yaptığımız, grup halinde bir araya geldiğimizde eleştirdiğimiz TBMM İçtüzüğü meselesi… Türk halkının seslerinin duyulacağı tam bir demokrasi platformuna dönüştürülebilir. Büyük Millet Meclisi, partiler ve hatta grubu olmayan bağımsız milletvekillerimiz çoğaltılarak ifade edilebilir, bu da mevzuatın kalitesini artıracak, milletvekillerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin desteğini artıracaktır. “İtibarını artıracak yeni bir iç yönetmelik çalışmasının TBMM gündemine alınmasının önemli olduğuna inanıyorum.”